Hollanda sosu
21. yy.da analık yapmak hayli çetrefilli. Her birimiz çocuklarımızın geleceğini garanti altına almak için almamız gereken ihtiyatların farkındayız ancak onların mutlu, yaratıcı ve üretken fertler olmaları için neler yapabileceğimiz mevzusunda azıcık tereddüdüz.
Şu ana kadar kimse bilimsel olarak, ailelerin çocuklarının hayatlarının iyi gitmesini sağlayacak bir usul geliştirmedi. Freud’dan günümüze kadar yetişen psikologların çoğu, kişilerde var olan problemlerin anne ve babalardan kaynaklandığını korunurlar. Bu özellikle yeni annelerde aşılması efor endişelere sebebiyet verir.
Bunun yanı gizeme fertlerde görülen ruhsal sıkıntıların annelerden kaynaklanmadığını önesüren başka bir görüş daha mevcuttur. Bu görüşe göre çocuklann sıkı aile bağlarına gereksinimi olduğu inkâr edilemez, ancak “birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” ifadesi hakikatlikte var olamayacak kadar ütopik.
Kendinizi nerede görüyorsunuz? Çocuğunuzun yaşamındaki ehemmiyetiniz nedir? Çocuğunuzun hep gereksinim dinlediği, güven ve şefkat kokan bir anne misiniz? Analığınız, çocuğunuzun hayatında fark yaratacak mı?
Pek çok mevzuda yaşamımızda mucizeler yaratan bilim, mevzubahisi anne bebek ilişkisi olunca azıcık noksan kalıyor. Taraflardan birinin hissettiklerini aktarması muhtemel olmadığından bilimsel bir çalışma yürütmek hayli efor.
Ben bu mevzudaki en doğru tespitlerin sınayimli ebeveynler tarafından yapılabileceğini düşünüyorum. Bili ve ben binlerce tecrübeli anne ile görüşüp fikir aldık. Hem kendi şahsi deneyimlerimiz hem de görüştüğümüz ailelerin tecrübelerine direnerek ailelerin, özellikle annelerin, fertlerin şahsiyetleri üzerindeki etkilerinin büyük olduğunu söyleyebiliriz.
Eşim Bili ve ben bu kitapta bebeğinizin mutluluğunun sıkı aile bağlarına bağlı olduğunu defalarca belirttik. Bebeğinizin doğduğu andan itibaren her daim yanında olduğunuzu öğrenmesi, hayatı süresince gereksinim dinleyeceği güven duygusunu tatmasını sağlar. Bu sayede daha az ağlamaya gereksinim dinler. Bebeklerinin her türlü gereksiniminı olabildiğince kısa vakitte karşılayan anneler de, bir anne olarak mesullüklerini yerine getirmenin huzurunu ancak bu usul ile yaşayaöğrenir.
Anne ve babalarından bebekliklerinden itibaren hep yakın alaka görmüş çocuklar, değişik şekillerde yetiştirilmiş çocuklara mukayeseyle daha az problemli olurlar. Anneleriyle ortak büyüttükleri özel bir dili kullanan bebekler, tıpkı erişkin insanlar gibi annelerinin mimiklerinden ne demek istediklerini çıkartır ve ona göre davranırlar.
Bebeğinizle onun doğumundan itibaren geliştirdiğiniz eforlu bağ, o gelişip bir erişkin olduğunda dahi meyvesini yiyebileceğiniz bir bağdır. Sizin ona gösterdiğiniz alaka ve duyarlılığı benimseyecek ve öteki insanlarla olan ilişkilerinde sizi misal alacaktır. Kavrayışın insan yaşamındaki bedelini ufak yaşlardan itibaren anlayacak olduğundan karşısına çıkan negatiflukları olgunlukla değerlendirip, en uygun çözüm yoluna gidecektir.Sonuç olarak bebeğiniz için analığınızın ne kadar ehemmiyetli olduğu sualinin cevabı “kesinlikle yüksektir.” Siz onun yaşama açılan penceresisiniz. Sevgi ve güven üzerine kurmuş olduğunuz ilişkinizde, müsamahanın ehemmiyeti inkâr edilemez. Beraber tuttuğunuz uyum, bebeğinizin ömür boyu mutluluk anahtarı olacaktır.
Derin bir soluk alın ve bebeğinizin neşesini çıkarın. Hayatınızın en özel yarıyıllarından birini yaşamaktasınız. Kaygı ve evhamlarla engebeli görünen bu yolun köşe başlarının, mucizelerle dolu olduğunu sakın usunuzdan çıkarmayın.